Muharrem Ayı ve Aşure Günü

Muharrem Ayı ve Aşure Günü

Muharrem Ayı ve Aşure Günü
İslâm tarihi ve insanlık tarihi açısından son derece önemli bir mahiyete sahip olan, pek çok güzel olayın gerçekleştiği ve Hz. Peygamberimizin Mekke’den Medine’ye hicret edişinin yıldönümü olan, Muharrem ayınızı ve Aşure gününüzü tebrik eder en kalbi duygularımla yeni güzelliklerin ve mutlulukların başlangıcı olan Aşure gününün; inananların maddi ve manevi arınmasına, ülkemiz ve insanlığın kurtuluşuna, sevgi, huzur ve barış iklimine kavuşmasına vesile olmasını Yüce Mevlamdan niyaz eder, hayır dualarınızı beklerim. "Şehrullahi'l-Muharrem" olarak meşhur olan, yani "Allah'ın ayı Muharrem" olarak bilinen Muharrem ayı, İlahi bereket ve feyzin, ihsan ve keremin coştuğu ve bollaştığı bir aydır. Âşura Günü ise Muharrem'in 10. günüdür. Âşura Gününün Allah katında ayrı bir yeri vardır. Bugünde Cenâb-ı Hak on peygamberine on çeşit ikramda bulunmuş ve kudsiyetini arttırmıştır. Bu günlerde oruç tutmak çok faziletlidir. Hicrî Senenin ilk ayı olan Muharrem ayının 10. günü Âşura Günüdür. Muharrem ayının diğer aylar arasında ayrı bir yeri olduğu gibi, Âşura Gününün de diğer günler içinde daha mübarek ve bereketli bir konumu bulunmaktadır. Bugüne "Âşura" denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği içindir. Hadis kitaplarında geçtiğine göre ise, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir: 1. Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür. 2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir. 3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur. 4. Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir. 5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır. 6. Hz. İsa (a-s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir. 7. Hz. Davud'un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir. 8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur. 9. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır. 10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur. Hz. Âişe'nın belirttiğine göre, Kabe'nin örtüsü daha önceleri Âşura gününde değiştirilirdi. Böylesine önemli ve anlamlı olayların gerçekleştiği bu günün feyiz ve bereketinden istifade için olsa gerek Peygamber Efendimiz (s.a.v) Aşure Gününü bir gün öncesi ve bir gün sonrası ile oruçlu olarak geçirir, gecesini ve gündüzünü ibadetle, hayır ve hasenatla geçirmeye gayret gösterirdi. "Âşura Gününde tutulan orucun Allah katında, o günden önce bir senenin günahlarına keffaret olacağını kuvvetle ümit ediyorum." "Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah'ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur” hadis-i şerifi ise, bu günlerde tutulan orucun faziletini ifade etmektedir. Bu günde oruçtan başka hayır, hasenat ve sadaka gibi güzel âdetlerin de yaşatılması isabetli ve yerinde olacaktır. Herkes imkânı nisbetinde ailesine, akraba ve komşularına ikramda bulunur; bugünlerin faziletini bildiren hâdiseleri hatırlayarak ihsanda bulunursa şüphesiz sevabını kat kat alacaktır. Bilhassa, Peygamberimiz, mü'minin aile efradına Âşura Gününde her zamankinden daha çok ikramda bulunmasını tavsiye etmiştir. Bîr hadiste şöyle buyurular: "Her kim Aşura Gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa, Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder." Bu aile mefhumunun içine akrabalar, yetimler, kimsesizler, konu komşular da girmektedir. Fakat, bunun İçin fazla külfete girmeye, aile bütçesini zorlamaya lüzum yoktur. Herkes imkânı ölçüsünde ikram eder. Muharrem Ayı ve Aşure Günü pek çok güzel olayın vuku bulduğu bir zaman dilimi olmakla birlikte İslam Tarihi açısından son derece üzücü olayların da gerçekleştiği bir zamandır. Sevgili Peygamberimizin biricik torunu Hz. Ali Efendimizin sevgili yavruları Hz. Hüseyin’in şehid edildiği gündür aynı zamanda. Bu vesile ile de Şehidler serdarı Hz. Hüseyin’i ve Peygamberimizin Ehl-i Beyt’ini rahmetle anar, Yüce Rabbimden bu tür üzücü hadiseleri İslam Ümmetine bir daha yaşatmamasını temenni ediyorum. Bu tür anlamlı ve bereketli günlerin farkında olarak, gerektiği gibi istifade eden, onları gerektiği gibi ihya eden, eş, dost, akraba ve büyüklerini ziyaret ederek veya telefonla hal hatırlarını sorarak hayır dualarını alan, Yüce Rabbimizin rahmet ve ihsanına mazhar olan kulların zümresinden olmamız temennisi ile herkese selam ve hürmetlerimi sunuyorum. Aşure Gününüz hayırlara vesile olsun. Allah’a emanet olun.
(Not: Yazının bir bölümü www.islamiyet.gen.tr adresinden alıntıdır.)Yunus YAZICI