Kur anı Nasıl Okumalıyız? - Bölüm 1

Kur anı Nasıl Okumalıyız? - Bölüm 1

 
Gerek araştırmalar ve gerekse gözlemlere dayalı olarak yapılan tespitler gösteriyor ki, günümüzde Kur’an-ı Kerim halkımızın en çok okuduğu, ama en az anladığı bir kitap durumundadır. Müslüman Türk toplumunda neredeyse evinde Kur’an bulunmayan kimse kalmamasına rağmen, Kur’an’ı anlayarak okuyanların oranı oldukça düşük düzeydedir. Kur’an’ın gönderiliş amacı ve insanlara ulaştırmak istediği mesaj ile toplumumuzun şu an içerisinde bulunduğu durum arasında bir mukayese yapıldığında, Kur’an’ın daha ziyade anlaşılmadan okunduğunu ve onun bize sunduğu bireysel ve sosyal hayatımızla ilgili mesajlardan yeterince faydalanamadığımızı rahatlıkla anlayabiliriz. İnen ilk âyetlerinden itibaren okuyup öğrenmenin, bilimin, barışın ve hoşgörünün öneminden bahseden Kur’an-ı Kerim, bütün müslümanlar tarafından gerektiği gibi okunup yeterince anlaşılmış olsaydı, bugün toplumumuzda giderek yaygınlaşan güvensizlik, huzursuzluk, sevgi ve diyalog eksekliği, bilim ve teknolojideki konumumuz bu düzeyde olmazdı. ‘İslâm ülkeleri’ kavramı şiddet ve terör kavramlarıyla birlikte anılmazdı. Kur’an gereği gibi anlaşılmış olsaydı, İslâm dünyası diye tanımlanan toplumlarda ayrımcılık, hukuk ihlâlleri, kültürel saplantıların bir ürünü olan kan davaları, töre cinayetleri, işkence, fuhuş, soygun, rüşvet, yolsuzluk ve dolandırıcılık gibi suçlar bu kadar yaygın olmazdı. Çünkü saydığmız bütün bu olumsuzluklar, Kur’an’ın indiği dönemde Mekke toplumunda da yaygındı. Ancak Hz. Peygamber’in önderliğinde o bozulmuş ve çürümeye yüz tutmuş toplum, Kur’an’ın aydınlatmasıyla çok geçmeden medenî bir toplum haline dönüşebilmiştir. Allah (c.c) bize Kur’an-ı Kerim gibi bir değer göndermiş ama biz onu ne yazık ki yeterince tanımıyor ve ondan gerektiği gibi istifade edemiyoruz. Bu tespitten sonra, Kur’an-ı Kerim’in niçin indirildiği, günümüzde hangi amaçla okunduğu ve nasıl okunması gerektiği üzerinde durmak önemlidir. 1. Kur’an-ı Kerim Niçin İndirildi? Bu soruya verilecek en doğru cevap, bizzat Kur’an tarafından şöyle açıklanmaktadır: “O Ramazan ayı ki Kur’an o ayda indirilmiştir. (O Kur’an) insanları hidayete erdirmek, doğru yolu ve hak ile batılı ayırdeden hükümleri açıklamak üzere indirilmiştir...” (Bakara 2/ 185) “Gerçekten size Allah’tan bir nur ve apaçık bir kitap geldi. Rızasını arayanı Allah o kitapla kurtuluş yollarına götürür ve onları iradesiyle karanlıklardan aydınlığa çıkartır, dosdoğru yola iletir.” (Maide 5/ 15-16) “(Bu Kur’an), âyetlerini düşünsünler, tam akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz hayır ve bereketi bol bir kitaptır.” (Sâd 38/ 29) “Gerçekten bu Kur’an, kendisine sıkıca tutunanları doğru yola iletir ve salih amellerde bulunan mü’minlere kendileri için muhakkak büyük bir mükâfat olduğunu da müjdeler.” (İsrâ 17/ 9) “Allah tarafından gönderildiğinde şüphe bulunmayen bu kitap, müttakîler için bir yol göstericidir.” (Bakara 2/ 2) Hz. Peygamber de vefatına yakın bir zamanda yaptığı veda konuşmasında; “Ben size iki şey bırakıyorum. Onlara sıkıca sarıldığınız müddetçe doğruluktan ayrılmazsınız. Onlar Allah’ın Kelamı ve benim sünnetimdir.” (İmam Malik, Muvattâ, Kader, 3) buyurarak, müslümanların dikkatlerini Kur’an’ı ve sünneti anlayarak yaşamaya yöneltmiştir. Görüldüğü gibi, Kur’an’ın gönderiliş amacıyla ilgili ayetlerde ve Hz. Peygamber’in sözlerinde vurgulanan ortak nokta, hidayet yani dünya ve âhiret mutluluğudur, kurtuluşa erme ve rahata kavuşmadır. Dolayısıyla Kur’an-ı Kerim’i, insanlara varoluş gayelerine uygun olarak yaşayabilmelerinin yolunu gösteren bir kitap olarak da tanımlayabiliriz. Kur’an, inanma ihtiyacımızı doğru olarak karşılamak, ahlâkımızı güzelleştirmek, bizleri Yüce Yaratıcı’nın nezdinde değerli kılan ibadetlerimizi usulüne uygun ve bilinçli olarak nasıl yerine getireceğimizi açıklamak ve sosyal ilişkilerimizi sağlıklı olarak yürütebilmemizin kurallarını öğretmek üzere indirilmiş bir kitaptır. Kur’an-ı Kerim incelendiğinde; inanma ihtiyacımızı doğru olarak karşılamanın kurallarını öğreten tevhid esasları, ilim öğrenmenin ve aklı kullanarak araştırma yapmanın önemi, ibâdetler, ahlâk kuralları, aileden başlayarak sosyal hayatın her kesitinde karşılaştığımız insanlara karşı gösterilecek sevgi, saygı ve diyaloğun boyutları, gök, yer ve ikisi arasındaki varlıkların yaratılışı ile ilgili bilimsel açıklamalar, geçmiş milletlerin ibret dolu hayat hikayeleri, ölüm ve ölüm sonrası hayat ve daha pek çok konuda bizleri aydınlatıcı bilgilerin yer aldığı görülecektir. Dolayısıyla Kur’an’ın gönderiliş amacı, dünya dediğimiz şu gezegende bize ayrılan ömür içerisinde rahat ve mutlu bir hayat sürdürmemizi, sonsuz hayat dediğimiz âhirette de kurtuluşa ermemizi sağlamaktır.  
Doç. Dr. Hüseyin YILMAZ C.Ü. İlâhiyat Fak. Öğretim Üyesi