Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şehit aileleriyle iftar sofrasında buluştu...
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez şehit yakınlarıyla Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar sofrasında bir araya geldi.
Ülkenin bekası için canlarını veren şehitlere Allah'tan rahmet, kederli ailelerine sabır dileyerek sözlerine başlayan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şehit aileleriyle bir araya geldiği iftar sofrasında "Bizlerle bu iftar sofrasını paylaşmayı kabul ettiğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Biliyorum, ramazanı buruk geçiriyorsunuz. Hepimizin yüreğinde bir acı var. Ancak bizler şehadetin Peygamberlikten sonra en yüce makam olduğunu bizlere bildiren bir inancın mensuplarıyız. Bu bizim için en büyük teselli" diye konuştu.
Vatanın bütünlüğü, milletin barış ve huzuru için canlarını feda eden şehitlerin ilahi cennette ebedi olarak kalacaklarını ifade eden Başkan Görmez, şehit aileleriyle bir araya geldiği iftar sofrasında şunları söyledi;
“Şehadetin Peygamberlikten sonra en yüce makam olduğunu bizlere bildiren bir inancın mensuplarıyız…”
Bu ramazanı buruk geçiriyoruz. Hepimizin yüreğinde bir acı var. Bu acı sizin yüreklerinizde çok daha fazla. Ancak biz şehadetin Peygamberlikten sonra en yüce makam olduğunu bizlere bildiren bir inancın mensuplarıyız. Bu bizim için en büyük tesellidir. Her şeyden önce bizi biz yapan imanımız, vatanımız, barışımız ve huzurumuz için canlarını veren evlatlarımız için onlara 'ölü' denilemeyeceğini bizlere bildiren bir Kitabımız var. Onların diri olduklarını, Rabbin katında olduklarını, onların ilahi cennette ebedi olacaklarını bize bildiren bir Kitabımız var. Onun için Rabbimize ne kadar hamd etsek azdır.
“Rabbimizin varlığına ve birliğine biz dilimizle şehadet ediyoruz, onlar ise canlarıyla şehadet ettiler…”
Sizler evlatlarınızı hayatlarının en güzel zamanında bu vatan için, bu vatanın bekası için, bu vatanın semalarında ezan sesi dinmesin, bu vatan üzerinde ebediyen birlik içerisinde yaşayalım diye feda ettiniz. Onlar da canlarını feda ettiler. Bizim inancımız onlara şehit adını veriyor. Şehit, 'şehadet eden' demektir. Biz yeryüzünde Rabbimizin varlığını ve birliğini şehadet için varız. Biz dilimizle şehadet ediyoruz, onlar canlarıyla Rabbimizin varlığına ve birliğine şehadet ettiler, şehit oldular. Cenab-ı Allah hepsine rahmet eylesin. Onları insanlık tarihi boyunca insanlığa yol gösteren bütün Peygamberlerle birlikte haşretmeyi nasip eylesin. Hz. Hamzalarla, Hz. Hüseyinlerle ve büyük şehitlerle birlikte cennetinde ağırlamayı nasip etsin.
“Evlatlarınız sizden çok daha büyük bayramlar yaşıyorlar…”
Bayram ve Kadir Gecesi geliyor. Bu topraklarda evlatlarını şehit veren bütün şehit ailelerine sesleniyorum, Evlatlarınız sizden çok daha büyük bayramlar yaşıyorlar. Bunu bizim söylemeye hakkımız yok ama Rabbimiz bunu bildiriyor. Bu topraklar tarih boyunca nice şehitler verdi. Nice ecdadımız, bu topraklarda inancımızla, şerefimizle, haysiyetimizle, birlik-beraberlik ve barış içerisinde yaşayalım, tarih sahnesinde süreklilik kazanalım diye nice evlatlarını şehit verdiler. Bu toprakları vatan kıldığımız günden bugüne kadar bu böyle devam etti. Öyle ki üzerinde yaşadığımız topraklar şehit kanlarıyla yoğruldu.
“Bu acıları yaşatanlar ilahi adalete hesap verecekler…”
Bu millete bu acıları yaşatanlar ilahi adalete hesap verecekler. İlahi adaletten hiç biri kurtulamayacaktır. Cenab-ı Hak bütün şehitlerimize rahmet eylesin. Sizin yüreklerinize Kuranı Kerim'in ‘sekinet’ adını verdiği sekineti, huzuru versin. Hepinize başsağlığı diliyorum. Ülkemizdeki bütün şehit ailelerine tekrar o yüreklerindeki acıyı kendi yüreklerimizde hissettiğimizi, paylaştığımızı ifade etmek istiyorum.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından şehitler için okunan hatimlerin duasının da yapıldığı programın ardından şehit ailelerine Kur'an-ı Kerim hediye edildi.
[embed]https://youtu.be/4OIPbyLrXCo[/embed]
