Berat Kandili

Berat Kandili

Berat Kandili

İçinde bulunduğumuz Şaban ayının 14. Gününü 15’e bağlayan gece (19 Haziranı 20 Haziran’a bağlayan gece) Berat kandilidir. Berat kelimesisin aslı beraattır. Temize çıkıp aklanma, ceza ve sorumluluktan kurtulma manalarına gelir. Bu gece müminlerin günahlardan kurtulmaları, beraat etmeleri ve temize çıkmaları ümidiyle geceye berat gecesi denilmiştir. Hazreti Peygamberden nakledilen bir hadisi şerifte; “Allah’u Teâla-rahmetiyle- Şaban ayının on beşinci gecesi dünya semasında tecelli eder ve Kelb Kabilesi koyunlarının kılları sayısından daha fazla kişiyi bağışlar” buyurduğu rivayet edilmiştir. Tirmizi, Savm-39. Diğer bir rivayete göre de Hz. Peygamber; “Şaban’ın ortasında gece ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, yok mu benden af dileyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vereyim…” şeklinde buyurmuştur. İbn Mace, ikame-191. Duhân sûresinin 3. Ayetinde Kur’an’ın “mübarek bir gecede” nâzil olduğu ifade edilmektedir. Her ne kadar İslâm âlimlerinin çoğunluğuna göre burada işaret edilen gecenin Kadir gecesi olduğu düşünülmüşse de, içlerinde Elmalı gibi bazı Müfessirlerin de bulunduğu bazılarına göre ise bu gecenin Berat gecesi olduğu kanaati mevcuttur. Bu görüşe göre Kur’an-ı kerim Berat gecesinde levhi mahfuzdan dünya semasına topluca indirilmiş olup, buradan da Kadir gecesinden başlamak üzere peyder pey Peygamber efendimize indirildiği belirtilmiştir. Âlimlerin konu ile ilgili farklı görüşleri burada çok önemli değildir. Önemli olan bu gecede rabbimizin yapacağımız dua ve niyazlara karşılık vereceğine dair yukarıda zikredilen hadisi şeriflerdeki mevcut müjdedir. Bize düşen bu geceyi fırsat bilip, onu en iyi değerlendirmenin yollarını aramaktır. Ne var ki kandil gecelerine mahsus özel bir ibadet yoktur. Bu gecelerde yapılacak en güzel ibadetler nefis muhasebesi yapmak, tefekkür etmek, Kur’an-ı Kerim okumak, nafile namaz kılmak ve bolca dua ve istiğfarda bulunmaktır. Özellikle günümüzdeki İslam dünyasında mevcut olumsuzlukların bir an önce düzelmesi için niyazda bulunulmalıdır. Unutmamak gerekir ki Mevla’mız bize yakındır ve dualarımızı kabul eder. Nitekim Bakara suresinin 186. Ayetinde Yüce Mevla bizlere yakın olduğunu şöyle belirtmektedir; “Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O halde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler”. Dikkat edilirse cenabı Allah âdete kullarına açık çek vermektedir. Ayrıca kendisine ulaşmak için de başka bir aracıya ihtiyaç yoktur. Her kes olduğu yerde kendisine çok rahat bir şekilde ulaşabilmekte ve talebini ulaştırabilmektedir. Keza, yine Bakara suresinin 152. Ayetinde “Öyleyse yalnız beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin” buyurarak kendisini hatırlayan kullarına mukabelede bulunacağını belirtmektedir. İşte bu gece değerlendirilirken rabbimizin bu müjdeleri dikkate alınarak dua ve niyazda bulunulmalı, ye’s ve ümitsizliğe düşülmemelidir. Bu duygu ve düşüncelerle şimdiden Berat kandilinizi tebrik eder, bu gecenin bütün insanlığın barış ve huzuruna vesile olmasını yüce Mevla’dan niyaz ederim. Sadi ARSLAN